özensiz

özensiz
1.
1) пове́рхностный
2) небре́жный, неря́шливый, неаккура́тный
2.
1) пове́рхностно
2) небре́жно; неря́шливо, неаккура́тно, как попа́ло (что-л. сделать)

Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Смотреть что такое "özensiz" в других словарях:

  • özensiz — sf. 1) Gelişigüzel Onun yanında kendisini inanılmayacak kadar özensiz ve çirkin buluyordu. A. İlhan 2) Özenmeden, isteksizce iş yapan (kimse) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göğüs bağır açık — özensiz bir kılıkta Göğüs bağır açık, ellerinde pankartlarla yürütüyorlar bu savaşı. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kalender — is., Far. ḳalender 1) Gösterişsiz, sade yaşamaktan yana olan, alçak gönüllü kimse, ehlidil, rint 2) Özensiz giyinmiş, kılıksız kimse 3) Yalnız birisi hareketli üst üste konulmuş belirli sayıda silindirden meydana gelen ve düzgün yüzeyli kâğıt… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çarşamba karısı — is. 1) Saçı başı karmakarışık, üstü başı özensiz kadın 2) Alkarısı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çırpıştırma — is. 1) Çırpıştırmak işi 2) sf. Çarçabuk, özensiz ve üstünkörü yapılan (iş) Telif ücretlerinin yükselmesi, edebiyatçının daha rahat koşullar altında çalışmasını sağlayacakken çırpıştırma kitaplar hazırlanmasına yol açtı. T. Uyar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çırpıştırmak — i Emek harcamadan özensiz ve üstünkörü yapmak O sıralar her gün Ulus a başmakaleler çırpıştırmakta idi. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • derme çatma — sf. 1) Gelişigüzel toplanmış, aralarında uygunluk bulunmayan Derme çatma eşya. 2) Değersiz gereçlerle özensiz olarak yapılmış Şimdi müze hâline çevrilmiş eski Millet Meclisinin derme çatma istirahat odasında... Y. K. Karaosmanoğlu 3) Önemsiz,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • deve tımarı — sf. Özensiz, üstünkörü yapılan Deve tımarı iş …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dikkatsiz — sf. İşinde dikkatli davranmayan, dalgın, savruk, özensiz İnsan tanımayan dalgın, dikkatsiz biletçi de kötüdür. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gelişigüzel — sf. 1) Herhangi bir, özensiz, itinasız, baştan savma, rastgele, lalettayin 2) zf. Üstünkörü Eski dansları mektepte, yenilerini de bir iki arkadaşının evinde gelişigüzel öğrendiğini anlattı. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • harrangürra — zf. Gürültü ile ve özensiz olarak Bu iş harrangürra gidiyor …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»